Türk Kadını ve Siyasi Hakları

Türkiye’de kadın hakları konusu, Batı dünyasındaki gelişmelere paralel olarak 19. yüzyıl ortalarından itibaren gündeme gelmiştir.

İlk dönemde daha çok kadınların eğitim hakkı ile ilgili olarak yapılan düzenlemeler öne çıkmıştır. Avrupa’da yaklaşık aynı yıllarda gerçekleştirilen reformlarla, Osmanlı Devletinin ilk kız idadisi (lisesi) de 1880’de açılmıştır. Viyana Üniversitesi ilk kız öğrencisini 1897’de, Sorbonne 1899’da, Alman üniversiteleri 1895 ile 1905 arasında kabul etmiş iken, İstanbul Darülfünun‘unda karma öğretim 1914-1921 yılları arasında gerçekleşmiştir.

Kadınların özel hukuktaki konumuna ilişkin reformlar II. Meşrutiyet döneminde gündeme gelmiş, çok eşlilik ilk kez 1917’de çıkarılan bir yasayla Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir. Özel hukukta kadın-erkek eşitliği (bazı istisnalarla) 1926 tarihli Medeni Kanun’la gerçekleşmiştir.

Kadınların siyasi ve mesleki yaşamda hak iddia etmelerinin örneklerine 1908-1914 yıllarından itibaren rastlansa da, bu alanda önemli gelişmeler ancak 1923 sonrasında Cumhuriyet döneminde gerçekleşme fırsatını bulmuştur.

Türkiye’de kadınlar, 1930’da belediye seçimlerinde ve 1934’te genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur.

Günümüzde Türkiye’de kadın haklarına dair başlıca sorunlar olarak şunlar gösterilebilir:[1][2]

  • Aile içi şiddete ve zorbalığa maruz kalmak
  • Toplumsal ve kültürel baskı.
  • Eğitim-öğretim imkânlarından yoksun bırakılmak.
  • Çalışma hakkından yoksun bırakılmak.
  • İş yerinde mobbing, ayrımcılık ve gelir adaletsizliği.

About satalker34

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Watch Dragon ball super