Medreselerin Kaldırılması – Medreselerin Kapatılması: Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile bütün eğitim kurumları, Millî Eğitim Bakanlığına bağlandı. Sonra da gereksiz, çağını doldurmuş olan eğitim kurumlarının kaldırılmasına başlandı. Bunların başında medreseler geliyordu. Ortaçağdan beri devam eden ve din bilimleri ile diğer pozitif bilimlerin öğretildiği medreseler zamanla bilgisizlik yuvası haline gelmiştir. Tamamen din bilgilerinin öğretildiği bir kurum haline gelen medreseler batıda gelişme gösteren müspet bilimleri benimseyememişti. Çağın gerisinde kalan ve ihtiyacı karşılamaktan uzak olan medreseler laik eğitim sistemi ile bağdaşmamaktaydı. Ayrıca medreseler verdiği eğitimle Türk insanı arasında kültür ikiliğine sebep oluyordu. Bundan dolayı medreselerin kaldırılması gerekliydi.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda medreselerin kapatılmasına dair açık bir ifade yoktu.Ancak, çağdaş ve bilimsel eğitime geçilince zaten uygulama sırasında medrese eğitimison bulmuş oluyordu. Devlet yönetiminde ve hukuk sisteminde laikleşme başladığı içinyeni sisteme uygun insana ihtiyaç vardı. Artık çok sayıda din bilginine gerek yoktu.Bunun yanında yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, eğitimin laik, çağdaş vemillî olmasını benimsemişti. Bu nedenle yeni sisteme uyum sağlamaları mümkünolmayan medreseler kapatıldı. Ancak, devlet gerekirse din adamı yetiştirecek okullarıkendisi açacaktı.
Medreselerin kapatılmasıyla Türk eğitim sistemi laik ve millî bir nitelik kazanmıştır. Eğitim ve öğretim alanında bir başka değişiklik de 2 Mart 1926 da çıkarılan Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun ile sağlanmıştır. Bu Kanun’la laik eğitimeuygun bir yaklaşımla, ilk ve orta öğretimin esasları tespit edilerek, eğitim hizmetlerimodernleştirilmiştir. Ayrıca devletin izni olmadan hiçbir okulun açılmayacağıbelirtilmiştir. Böylece bu Kanun’la yeni Türk Devleti’nin bugünkü eğitim ve öğretimsisteminin temeli atılmış oldu
Medreseler hakkında güzel bilgi teşekkürler